30 yıllık ABD tahvili ihalesi, bütçe açıklarına yönelik endişelerin arttığı bir dönemde yatırımcıların dikkatini çekiyor. Perşembe günü saat 13.00’te (New York saatiyle) gerçekleştirilecek olan 22 milyar dolarlık satış, Hazine Bakanlığı’nın düzenli borçlanma programı kapsamında yapılacak.
Ancak bu ihale, ABD Başkanı Donald Trump’ın büyük çaplı vergi indirimlerini içeren tasarısının Kongre'de tartışıldığı döneme denk geliyor. Bazı tahminlere göre söz konusu yasa tasarısı, ABD bütçe açıklarını trilyonlarca dolar artırabilir. Bu durum, daha fazla tahvil ihracını gerektirebilir.
Uzun Vadeli Tahvillere Olan Talep Zayıflıyor
Yatırımcılar, ABD’nin uzun vadeli borçlanmalarına karşı daha temkinli yaklaşmaya başladı. Özellikle enflasyonun yeniden yükselebileceği yönündeki endişeler ve ticaret savaşlarının küresel talepleri zayıflatabileceği beklentisi, tahvil getirilerinin artmasına neden oluyor. Bu artış, vadeye bağlı risk primini yani “term premium”u yükseltiyor.
Geçtiğimiz ay düzenlenen 20 yıllık tahvil ihalesine gelen zayıf talep, tahvil piyasasında satışları tetikledi. Bu durum, 30 yıllık tahvil faizlerinin Mayıs ayında %5,15’e kadar çıkmasına neden oldu. Bu oran, son 20 yılın en yüksek seviyelerine oldukça yaklaştı. Bir önceki 30 yıllık ihale de zayıf taleple karşılanmıştı.
Faiz İndirimi Beklentileri Kısa Vadeli Tahvillere Olan İlgiyi Artırdı
WisdomTree sabit getirili menkul kıymetler stratejisi başkanı Kevin Flanagan, 20 yıllık ihaledeki gelişmeler sonrası 30 yıllık tahvile olan ilginin daha da artacağını belirtti.
Çarşamba günü açıklanan veriler, Mayıs ayında çekirdek enflasyonun beklentilerin altında arttığını gösterdi. Bu veri, özellikle kısa vadeli tahvillere olan ilgiyi artırdı. 10 yıllık tahvil ihalesine gelen güçlü talep de bu hareketi destekledi.
Ancak enflasyon hâlâ ABD Merkez Bankası’nın %2 hedefinin üzerinde seyrediyor. Fed yetkilileri, tarifelerin tüketici fiyatlarını ne kadar artıracağını görmek istediklerini belirtiyor. Bu nedenle, uzun vadeli tahviller enflasyon tehdidine karşı daha hassas durumda.